Gazeteci-yazar Gürkan Hacır, Anadolu Ajansının (AA) global iletişim ortağı olduğu “İnsanlık İçin Kayıt Altında İnisiyatifi”nin düzenlediği programa konuk oldu.
Rami Kütüphanesi’ndeki etkinlik alanını gezen Hacır, Karikatür, Resim, İllüstrasyon, Öykü, Akademi, Video-Edit, Haritalar, Fotoğraflar, El Sanatları, Hukuk ve Dezenformasyon Masalarında yapılan çalışmaları inceledi.
Programda, İnsanlık İçin Kayıt Altında İnisiyatifi’nin Sözcüsü ve GENAR Araştırma Danışmanlık Eğitim Başkanı İhsan Aktaş’ın sorularını yanıtlayan Hacır, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırısını “kural dışı bir savaş” olarak nitelendirdi.
“İsrail’in bir devlet terörü uyguladığını tüm dünyanın gördüğünü” anlatan Hacır, İsrail’in 1945’te yaşanan mağduriyetler üzerine bir hikaye kurduğunu söyledi.
Hacır, “1945’ten sonra Hollywood tümüyle Yahudilerin eline geçmiştir. Filmlerle bunu işlemişlerdir. Kiminde doğruluk payı da vardır. Anlatılan ve oluşturulan algı kadar bir durum var mı tartışılır. Bugün hastane, okul, ibadethane gibi yerleri vurmaları ile birlikte oluşturdukları algı bitti. Mazlum milletken, zalim bir devlete dönüştüler.” diye konuştu.
Filistin meselesinde daha önce Filistin Kurtuluş Örgütü’nün etkin olduğunu dile getiren Hacır, “Şimdi ise Hamas var. Hamas’ın dünya görüşünün artık bir önemi yok. Hamas artık her Filistinli için bir kurtuluş örgütüdür. Artık Gazze’de bulunan herkes Hamas üyesidir. Hamas nedir, ne değildir tartışması geride kaldı. Hamas bir milli mücadele savaşı veriyor. İnşallah zafere ulaşırlar.” ifadelerini kullandı.
Gürkan Hacır, ABD’nin domine ettiği tek kutuplu dünya düzeninin yıkılmaya başladığı yorumunu yaparak, şu değerlendirmelerde bulundu:
“Çok kutuplu bir dünyaya doğru gidiyoruz. Ukrayna bunun ilk örneği, Gazze ise bunun ikinci örneği oldu. Burada anti Amerika rüzgarı esti. Ukrayna savaşında Batı çok rezil bir tablo çizdi. Avrupa’da Rusları dövdüler. Dostoyevski’yi yasakladılar. Rus klasiklerini kütüphanelerinden attılar. Eleştirdikleri Nazilerin yaptıklarını yaptılar. Gazze’de ise çocuklara mermi sıkıyorlar ama Batı devletleri bunu yapan İsrail’i savunuyor. Batı’daki halklar ise her şeye rağmen sokaklara çıkıp bu duruma itiraz ediyor. X sayesinde Gazze’de yaşananlar tüm dünyaya yayıldı.”
İsrail’in 1948’den bu yana kurduğu algının da çöktüğünü ifade eden Hacır, “Dünyadaki medya, sinema, reklam ve sanat bunların elindedir. Ancak bu alanlardaki psikolojik üstünlüklerini kaybettiler. Türkiye’de kutuplaşma olmasına rağmen, Gazze meselesi kutuplar üstü bir mesele oldu. Oralar zaten bizim toprağımızdı. Oradaki katledilen çocuklar, kadınlar var. Buna karşı çıkmaya devam etmeliyiz.” şeklinde konuştu.
İhsan Aktaş ise İsrail’in saldırılarına karşı bütün dünyada devletlerin kontrol edemediği konvansiyonel bir kitlenin oluştuğunu ve bunun bir kırılmaya sebep olacağını söyledi.
Batı Şeria’da neredeyse her gün Filistinlilerin öldürüldüğünü ve Mahmud Abbas’ın buna yönelik bir itirazının olmadığını aktaran Aktaş, “Burasını Abbas yönetiyor ama ciddi bir itiraz yok. Burada bir seçim olursa Hamas ezici bir şekilde kazanır.” dedi.
Aktaş, Türkiye’de Gazze duyarlılığının ağırlıkla hükümet nezdinde devam ettiğine işaret ederek, “Toplum olarak Avrupa toplumunun gerisinde kaldık. 1970’lerde Filistin solun meselesiydi ağırlıkta. Dünyada olağanüstü bir duyarlılık oluştu. İyi ki dünyada böyle duyarlı insanlar var.” görüşünü paylaştı.
İnsanlık İçin Kayıt Altında İnisiyatifi’nin çalışmaları, 30 Aralık’a kadar Rami Kütüphanesi’nde devam edecek.