İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ), 65 yaş üstü bireylerin sosyal yaşama daha aktif katılmasını hedefleyerek Avrupa Birliğinin (AB) desteğiyle geçtiğimiz yıl hayata geçirdiği ‘Bilge Yaşam’ projesini, yaşlıların yoğun talebi üzerine devam ettirme kararı aldı. Temmuz ayında yeniden start verilecek örnek proje kapsamında, İzmir’deki yaşlı bireylere; dijital öğrenme, sosyal medya ve internet kullanımı, meditasyon, sandalye yogası, nefes egzersizi gibi birçok alanda eğitim verilecek.
İzmir Ekonomi Üniversitesi Sürekli Eğitim Merkezi (EKOSEM) Müdürü Prof. Dr. Nesrin Oruç Ertürk’ün yürütücülüğünde gerçekleşen, “Bilge Yaşam” isimli AB projesinin temelleri 2020 yılında atıldı. İleri yaşlı bireylerin yaşam kalitesini artırmayı amaçlayan uluslararası proje, Türkiye’nin yanı sıra; Yunanistan, İtalya, Almanya, Macaristan ve Polonya’da da eş zamanlı gerçekleşti.
Yaz döneminde tıpkı bir öğrenci gibi üniversiteye gelerek sınıflarda eğitim alan, konferans salonlarındaki etkinliklere katılan, yemekhanede hep birlikte zaman geçiren yaşlılar, hayat enerjilerini artırdı. 100’ü aşkın yaşlıya ulaşılan proje, geçtiğimiz yıl başarıyla tamamlandı. Projenin bitmesinin ardından çok sayıda ileri yaşlı birey, projede yer almak istediğini belirterek, direkt olarak ya da yakınları aracılığıyla İEÜ’ye talepte bulundu. Örnek bir sosyal sorumluluk projesine imza atan İEÜ, yaşlıların bu ilgi ve talebine kayıtsız kalmadı, projeyi geleneksel hale getirerek uzun yıllar devam ettirme kararı aldı.
“Büyük bir mutlulukla söylüyorum ki bunu başardık”
EKOSEM Müdürü Prof. Dr. Ertürk, yeni dönemde yaşlılarla buluşacakları için çok heyecanlı olduklarını söyleyerek, “İzmir’imizde 65 yaş üstünde çok sayıda yaşlımız bulunuyor. Birçok yaşlımız, zamanının büyük kısmını evde geçiriyor, sosyal yönden zorluk çekebiliyor. Bizim bu projedeki en büyük amacımız; bu yaşlılarımıza ulaşmak, onların hayatlarına olumlu bir dokunuş yapmaktı. Büyük bir mutlulukla söylüyorum ki, bunu başardık. Projemizde yer alan yaşlılarımızdan; ‘Her sabah kalkıp direkt televizyonu açıyordum. Kendimi kısır döngüde hissediyor, sıkılıyordum. Kendimi aştım ve mutluyum’, ‘Artık uyanmak, güne neşeyle başlamak için bir sebebim daha var’, ‘Yıllar öncesine döndüm, torunum gibi oldum. Yeniden üniversiteliyim’ ve ‘Sosyal medyayı, akılı telefonları kullanmaya korkuyordum. Şimdi ise video çekip çocuklarıma, arkadaşlarıma bile iletebiliyorum’ tarzında çok sayıda olumlu dönüş aldık” diye konuştu.
Prof. Dr. Ertürk, sözlerini şöyle sürdürdü:
“İlk andan son güne kadar, neredeyse hiç devamsızlık yapmayan bir öğrenci gibi programları, eğitimleri kaçırmadılar. Proje duyuldukça, kulaktan kulağa yayıldıkça ilgi ve talep daha da arttı. ‘Projeye bizi de alın’ ya da ‘Yer açılırsa gelebilir miyiz?’ tarzında telefonlar aldık. Yaşlılarımızın komşuları, yakınları, aileleri bize ulaşmaya çalıştı. ‘İzmir dışından akrabama da söyledim, birlikte gelsek olur mu?’ diye soranlar bile oldu. Proje tamamlandığında, yaşlılarımızın ‘Keşke bitmeseydi’ diyen bakışlarına, mutluluk ve burukluğu bir arada hissettiren o yüz ifadelerine tanıklık ettik. Yaşlılarımız, hala birbirleriyle görüşüyor, dostluklarını sürdürüyor. Proje bittikten sonra üniversitemize ziyaret için gelenler de oldu. Gördük ki, daha ulaşmamız gereken çok yaşlımız var.”
Projenin sonunda yapılan tüm çalışmaları belgesel haline getirerek hep birlikte izlediklerini; ayrıca projeye katılan tüm yaşlılara sertifika verdiklerini söyleyen Prof. Dr. Ertürk, “Biz; yaşlılarımızla zaman geçirmeyi, onların gülen yüzlerini o kadar sevdik ki, projemizin bitmesine gönlümüz razı olmadı. Üniversite-şehir bütünleşmesinin çok güzel bir örneği olan projemizde, temmuz-ağustos itibarıyla yaşlılarımızla yeniden buluşacağız. Projemizde olmak isteyen yaşlılarımız, bahar döneminden itibaren tek başına ya da yakınları aracılığıyla bizlere başvuruda bulunabilecek. Bu sürece ilişkin tüm detayları da sosyal medya ve web sitemiz aracılığıyla duyuracağız. Projemize yoğun bir katılım olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. – İZMİR