Bilal Meşe, Hakan Çalhanoğlu’nun golünün perde arkasını anlattı: Bir isyandı anlayanlara
6 mins read

Bilal Meşe, Hakan Çalhanoğlu’nun golünün perde arkasını anlattı: Bir isyandı anlayanlara

EURO 2024 F Grubu’nun son maçında A Milli Futbol Takımı, Çekya ile karşı karşıya geldi. 2-1 kazanılan maçın ardından A Milli Futbol Takımı adını son 16 turuna yazdırdı. Galibiyet sonrası spor yazarları maçı değerlendirirdi.

ERCAN GÜVEN: ÇIKTIK AÇIK ALINLA / MİLLİYET
Gürcistan karşısında şansı deneyimleyip, Portekiz ile hatalarımızla yüzleştikten sonra Çekya maçında kapasitemizi anladık ve alnımızın akıyla çıktık gruptan.
Turnuva böyle bir şey zaten. Her maç ayrı bir serüven. Futbolun yoğunlaştırılmış hali. Bundan sonrası daha da çılgın. Dayanan ayakta kalır. Şimdilik dimdik duruyoruz.
Kazandık ama sorunları da biliyoruz.
En başta güven eksik. Sonra gücünün farkında olmamak var. Ardından oyunda tercihlerde hata yapmak. Bu koşullara rağmen gruptan çıkıp son 16’ya kalmak ise en önemli en alkışlanacak meziyetimiz; o kadar.

TÜRKİYE’YE TATİLE BİLE GELEMEZDİ
Bir acayipti maçın ilk yarısı… Paralel maçta Gürcistan’ın Portekiz’e attığı gol milli takımımızın başında sallanan Demokles’in kılıcına dönmüş, diğer yandan Çek takımından Barak, henüz 20. dakikada iki sarı kartla oyun dışı kalıp, iyi başlayan Çekya’yı frenlemişti… Ki, bizden biri aynı şeyi yapsa uzun süre Türkiye’ye tatile bile gelemezdi.
Eksik Çekya’ya ağır baskı yaptı millilerimiz. Kendi yarı alanına kapatıp kapısını mühürledi. Rakip takımın tümünü savunmaya dizdi. Ama bu nasıl baskıysa Çekya’nın üç pozisyonu var ilk yarıda, Türkiye’nin sıfır! Orta yapsan olmuyor; adamlardan beş tanesi 1.90 üzeri. Savunmayı delmeye çalışsan ne o hız var bizimkilerde ne de o kalabalığı aşacak organizasyon. Bari bir santrfor olsa!
Müthiş (!) baskı yaptığımız ilk yarı biterken soldan 60 metre bomboş gelen Çeklerin atağı gol olmadıysa kaleci Mert’in sayesinde. Bomboş geldiler. Çünkü stoperlerimiz Merih ve Samet hamle oyuncusu; geniş alanda apışıp kalıyorlar. Ya da sarı kart alıyorlar.

Montella ikinci yarıya sarı kartlı Salih’in yerine Kaan Ayhan’ı koyarak, milli takımımız ise pozisyon fukaralığından çıkarak başladı. Hakan’ın golüyle öne geçtik ama sevincimiz 15 dakika sürdü, on kişilik Çekya kalecimiz Mert’e bariz faulle de olsa golü attı. Aslında savunma hesaba katılırsa biz de on kişi oynuyor sayılırdık. Arda ve Kenan’ı da katarsanız sekiz kişi!
Niye tutturuyorlar acaba; Arda orta sahada önde buluştuğu topu pes edip rakibine bırakacak kadar eksik oynuyor işte. Eğrisi doğrusuna gelecek ceza yayından bir muz atacak, olmazsa onun dışında kuliste.
Arda ile Kenan çıkıp Cenk ve Kerem’in girmesi milli takımımızın öndeki aksiyonlarını artırmak ve çılgın gibi gol arayan Çekya’yı biraz olsun frenlemek bir yana uzun zamandır eleştirilen “santrforsuz oynama” takıntısını son 16 arifesinde bir kere daha düşündürmeli Montella’ya.
Hele Cenk’in maça noktayı koyan 90+3’teki şık golünden sonra.

BİLAL MEŞE: BİZ BÖYLEYİZ, ZORU SEVERİZ / MİLLİYET
Elbette büyük turnuvalara katılmak önemli bir başarıdır. Fakat asıl olan ‘misafir’ değil, ‘kalıcı’ olmaktır! Sıkıntı da burada yatıyor, sürekli uçurum kenarlarında turladığımız elemeleri anımsıyorum!
Neyse ki bu kez başardık, son 16’ya adımızı yazdırdık. Maçlar öncesi Portekiz’in yanı sıra Türkiye kağıt üzerinde favoriydi. Ancak Gürcistan’ı yenerken çok zorlandık, Portekiz’e kaybettik ve umudumuzu Çekya maçına taşıdık.
Çekya’yı tanıyoruz, fizikli ve yüksek toplarda etkili olduklarını cümle alem biliyor. Böylesi bir rakip karşısında topu yere indirerek başladık maça… Montella’nın 11 tercihini tartışacak halimiz yok, savunma malum, sıkıntılı, diğer bölgeler yeterli ve de etkili.

Maçın 20. dakikasında Barak’ın çift sarıdan kızarması, bu zorlu maçta adeta piyangoydu bizim adımıza. Nitekim ayağa paslarla, eksik kalan rakibimizi zorladık. Ne var ki ilk yarıda kilidi açamadık. Mert Günok’un kritik kurtarışlarını da not düşelim.

BİR İSYANDI ANLAYANLARA
Çilingir arıyorduk, nihayet 51’de bulduk. Kaptan Hakan çaprazdan uzak köşeyi görürken, yüz ifadesi çok şey anlatıyordu. Kuşkusuz bir isyandı, anlayanlara! O telaş yok mu, stresi de birlikte getirir her zaman. Hakan’ın golünden sonra 10 kişiyle ofansa dönen Çekya, 66’da Soucek ile skoru eşitledi.Ancak Mert’e Chory tarafından yapılan yüzde yüz fauldü. VAR inceledi, Rumen hakem golü verdi. Ahh Mert ahh, bırak topu tutma, yumrukla gitsin güzel adam!
Kovacs tuhaf bir hakem, eli cebinden çıkmadı, sarı üstüne sarı, fırsat bulsa iki takımın tamamına kart çıkaracaktı!
75’te Kerem ile birlikte sahaya giren Cenk, diken üstünde olduğumuz anlarda 90+4’te mükemmel bir gol attı, ay- yıldızlı ekibimizi 16’ya taşıdı.
İşte biz buyuz arkadaş… Şartlar ne olursa olsun, zoru başarmayı seviyoruz. Helal olsun alın terinize, yüreğinize, seviyoruz sizleri, yolunuz açık şansınız bol olsun. Durmak yok, yola devam, yeni hedef Avusturya!
Bu arada seni de seviyoruz Montella, düşman değiliz asla…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir