Kadınlarda en sık görülen ve yaşam boyu her 8 kadından 1’inin yakalanma ihtimali olan meme kanseri, çevre doku ve vücudun diğer bölümlerine yayılabiliyor. Meme bezleri ve kanallarında başlayıp erken evrede fark edilmediği için diğer doku ve organlara yayılan kanser, metastatik meme kanseri olarak adlandırılıyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Ali Kağan Gökakın, “Meme kanseri metastaz yaparsa, bu kanser hücrelerinin vücudun diğer bölgelerine sıçradığı anlamına geliyor. Metastaz genellikle kemik, akciğer, karaciğer ve beyin gibi iç organlara yayılıyor. Tedaviyi daha karmaşık hale getirebilen bu durum daha ciddi sonuçlar da doğurabiliyor” dedi. Gökakın, metastatik kanserin iyileşme sürecini etkilediğini vurguladı.
Hastalığın her bireyde farklı belirti gösterebildiğine işaret eden Gökakın, “Bazı kişiler belirgin belirtiler yaşayabilirken, bazı kişiler ise hafif veya hiç semptom göstermiyor. Hastalık en sık kemiklere metastaz yapıyor. Kemik metastazları sırt, bel, kalça ve diğer büyük kemikleri etkileyebilir ve ağrı, kırıklar veya zayıflık gibi semptomlara neden oluyor. Meme kanseri hücreleri akciğerlere metastaz yaptığı durumlarda ise nefes darlığı, öksürük veya göğüs ağrısı gibi akciğer sorunlarına yol açıyor” diye anlattı.
Karaciğer metastazlarının karın ağrısı, iştah kaybı ve sarılık gibi belirtilere yol açtığını ifade eden Gökakın, “Beyin metastazları baş ağrısı, denge sorunları, hafıza sorunları ve nörolojik semptomlarla kendini gösteriyor. Lenf yolları boyunca oluşan metastazlar lenf düğümlerinde şişlik veya ağrıya yol açıyor. Cilt metastazlarında ise deride kızarıklık, şişlik veya yaralar şeklinde görülüyor. Kemik iliği de metastatik meme kanseri hücrelerinin yerleşebileceği bir başka bölge. Bu, kan hücrelerinin üretildiği bir bölge ve kanser hücreleri burada kemik iliği metastazı yapabiliyor” değerlendirmesinde bulundu. Gökakın, meme kanserinde metastaz riskinin yaşla birlikte artabildiğini ifade etti.
Kemoterapinin kanser hücrelerini öldürmek veya büyümesini yavaşlatmak için kullanıldığını anlatan Gökakın, şu ifadeleri kullandı: “Farklı kemoterapi ilaçları, kanser türüne ve hastaya göre seçiliyor. Hormon reseptör pozitif metastatik meme kanseri olan bazı hastalarda, hormon terapisi önerilebiliyor. Bu tedavi, hormon reseptörlerine bağlanan hormonları engellemeyi veya hormon üretimini durdurmayı amaçlıyor. Bazı metastatik meme kanseri türleri için hedefe yönelik ilaçlar var. Bu ilaçlar, spesifik proteinleri veya genleri hedef alarak kanser hücrelerini etkisiz hale getirmeyi amaçlıyor. Bu kanserle mücadelede radyoterapi ve immünoterapi de uygulanıyor.”
Metastatik meme kanserinde tedavi sürecini sürekli takip etmek gerekirken, ilaç, terapi veya prosedürler tedavinin ilerleyişine göre ayarlanıyor. Meme kanseri teşhisi alan bir kişinin tedavi ve izleme süreçlerini takip etmek için doktorlarıyla yakından çalışması gerektiğine değinen Gökakın, “Erken teşhis ve tedavi, meme kanserinin yayılmasını engelleyebilir ve hastanın yaşam süresini uzatabilir. Özellikle risk faktörleri taşıyorsanız veya aile geçmişi varsa meme kanseri taramaları ve düzenli muayeneler aksatılmamalı” diye anlattı.
